Ekin Cansın Sofracıoğlu
cansin.sofracioglu@gmail.com
Ergenlik Psikolojisi
02/12/2019 Ergenlik dönemi, bireyin hayatındaki dönüm noktalarından biridir. Bireyin fizyolojisi ve psikolojisi 12-13 yaş ile birlikte değişmeye başlar. Bu dönemde kimlik oluşur ve gelişir. Ergen birey kimliğini oluştururken belli aşamalardan geçer. Bu aşamalardan ilki bağımsızlık hissidir. Doğduğundan beri ebeveyn yönetimi ve etkisi altında olan, hatta anne-babasına hayranlık duyan birey, ergenlikle birlikte başkaldırmaya ve ailesiyle çatışmaya başlar. Ailedense çevre ve arkadaşlarının onayı birey için daha fazla önem taşımaya başlar. Bağımsızlık ihtiyacı içindeki genç birey için evi, artık anlaşılamadığı ve çatışmaların olduğu bir ortam olarak görülür. Evde yaşanan çatışmalar çok fazlalaşırsa bu defa birey istenmediğini düşünebilir, ev ortamından iyice uzaklaşabilir. Her şeyin en iyisini ailesinin bildiğine güvenen çocuğun yerini, kendi bildiklerinin en doğrusu olduğuna inanan, ailesinin demode olduğunu düşünen ergen alır. Bu düşünce ve hisler karşısında aile anlayışlı olur, bireye saygı duyar ve bağımsızlık ihtiyacını zararsız olacak ölçüde kabul ederlerse, bu kritik dönem daha rahat geçer. Bağımsız bir birey olmak ve kendini kanıtlamak için çabalayan ergen engellenmemelidir. Kendi içindeki yetenekleri çıkarma isteği olabilir ve bu nedenle sanat, spor, vs. gibi alanlara yönelmek isteyebilir. Bu istekler aile tarafından gereksiz görülmemeli, aksine değerlendirilmelidir. Ergenlik dönemindeki bireyin enerjisini ve dikkatini faydalı alanlara çevirmesi tüm aileye iyi gelebilir. Ne var ki bu dönemde bireyin amaçları hızla değişebilir veya kısa süreli olabilir. Yine de bireye şans verilmeli, engelleyici ve dayatmacı bir tutumdan uzak durulmalıdır. Ergenin bağımsız bir birey olma ve yeteneklerini keşfetme isteği desteklenmelidir. Bu destek, ergenin özel hayatıyla ilgili de gereklidir. Arkadaş ortamı ve arkadaşlardan gelecek olan onay, bu dönemde ailenin onayından çok daha büyük önem taşır. Ergenlik dönemindeki birey, özellikle de bulunduğu sosyal çevrede kendini göstermek ve etkili olma isteği içerisindedir. Ergenin sorumluluk almasını sağlamak, başarısına destek vermek ve özgüven inşa etmesine yardımda bulunmak, ileriki yıllarda iş, sosyal ve aile hayatına büyük katkı sağlayacaktır. Ergen bireyin karşı cinsle iletişim kurması ve beğenilmesi de bir ihtiyacıdır. Bu konularla da ilgili suçlanma, engel gibi durumlarla karşı karşıya kalırsa ileriki hayatında ilişki kurmada ve devam ettirmede zorluk yaşayabilir. Ergen bireyin en çok odaklandığı konulardan bir diğeri ise kendi bedenidir. Fizyolojinin değişmesiyle de birlikte birey, bedeninde birçok kusur bulabilir. Kendinde bulduğu bu kusurları imaj değişikliğine giderek örtmeye çabalayabilir. Saçlarını değişik renklere boyayabilir, değişik şekillerde kestirebilir, vs. Bu durum, farklı görünme isteğiyle de ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemini yaşayan birey aynı zamanda dünya görüşünü de bu dönemde geliştirecektir. Ne var ki benimsediği görüşler çok katı ve fanatik olabilir. Bunun nedeni ise gencin bir gruba ait olma ihtiyacıdır. Ergenlik döneminde bireyin bir günü diğerine uygun olmayabilir. Duygu durumu çok değişkenlik gösterebilir. Heyecan duygusunu denetlemede de sorun yaşayabilirler. Ergenlik dönemi aynı zamanda ilk cinsel deneyimin yaşandığı dönemdir. Gençler bu konularla ilgili yakınlarıyla konuşma ihtiyacı içinde olabilirler. Nihayetinde gelişen beden ve değişen duygular birey için yenidir ve keşfedilmeyi beklemektedir. Aile içinde cinsellikle ilgili konuları konuşmak isteyeceği biri olabilir. Böyle bir durumda kesinlikle geri çevrilmemeli, aşırı geleneksel davranılmamalı, genç doğru bir şekilde dinlenmeli ve bilgilendirilmelidir. Cinsel arzularını bastırmaya çalışan genç mastürbasyonu keşfeder ve bu normaldir. Genç birey bu konularla alakalı cezalandırılırsa suçluluk veya cinsel doyumsuzluk hissetmeye başlayabilir.
Bedeni, zihni, olaylara bakış açısı ve dolayısı ile da hayatı tamamen değişim sürecine giren ergen ailesi tarafından mutlaka desteklenmelidir. Ebeveyn, ergenliğin hem çocuk hem tüm aile adına zorlu bir süreç olabileceğini kabul etmeli ve sabırlı olmalıdır. Aksi takdirde kimliğini inşa edemeyebilir veya ters kimlik geliştirerek tamamen aksi ve inatçı bir tutumla hayatına devam edebilir. Bu da pek tabi kişinin tüm hayatı boyunca bir sorun teşkil edecektir. Daha fazla bilgi için arayabilirsiniz. Psikolojik Danışman Ekin Cansın Sofracıoğlu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TERAPİ, DANIŞAN ve TERAPİST - 21/12/2019 |
Terapist, danışanın kendi özelliklerini ve hayatıyla ilgili detayları fark etmesine yardımcı olur. Kılavuz kaptan gibidir. Gemiyi yine danışan kullanır, nihayetinde kendi gemisidir, kaptanı kendisidir. |
UÇUŞ KORKUSU (Aviofobi) ile BAŞETMEK - 09/12/2019 |
Sadece 4.5 milyonda bir kaza riski olan uçak yolculuğundan korkabilmemizin nedeni aslında karada yaşamaya alışık olmamızdan kaynaklanıyor. Uçmak için evrimleşmedik ve uçarken bunu bir yabancı gibi deneyimliyoruz. |
KADINA ŞİDDET ve ETKİLERİ - 03/12/2019 |
Dünya Sağlık Örgütü şiddeti, “sonucunda yaralanma, ölüm, psikolojik hasar, gelişimi bozma gibi zararlar veren ya da verme potansiyeli olan şekilde başka biri, gruba, ya da topluma karşı fiziksel gücün bilinçli ve kasıtlı kullanımı” şeklinde tanımlar. |
ÖFKEYİ TANIMAK ve KONTROL ETMEK - 02/12/2019 |
Öfke duygusunun ortaya çıkışı, doyurulamamış istekler ve karşılanamamış beklentilerden kaynaklanır. Yetersizlik, korku, kaygı, anlaşılamama ve yalnızlık gibi duyguların anlaşılması, paylaşılması ve doyurulması gerekir. |