Ass.Prof. Dr. Muhsin Yılmazçoban 0544-724 36 50
danisman724@hotmail.com
Aile Bakanlığının Evlilik müjdesi... Evlilik eğitimlerini herkes almalı mı? Eğitimin içerik, amaç ve
16/02/2012 Aile Bakanlığının Evlilik müjdesi... Evlilik eğitimlerini herkes almalı mı? Eğitimin içerik, amaç ve kapsamı ne olmalıdır, Konu sizi ilgilendiriyor mu? Ne dersiniz? Bakanlıktan evlilik müjdesi, ancak... Bahsedilen konular yararlıdır ve içerikte olmalıdır. 5 ana başlık ve 23 ayrı modüle kadar geniş içerik ise hedefleneni zorlaştırır ve kafaları daha çok karıştırır. Evliliklerin ve ailenin güçlenmesi yönünde çalışan ve çaba harcayan birisi olarak, müjde vermeliyim. “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, nişanlı çiftlere verilecek evlilik eğitimi projesi başlatıyor”. Haberi okudunuz ya da hayatın karmaşası içinde fark etmediniz. Haberden bazı pasajları vereceğiz. Öncelikle bu çok güzel ve bizi ümitlendiren haberi paylaşalım (metinde kalın harflerle belirtilenleri dikkatli okuyun), sonra da kısaca tahlil ederek görüşümüzü belirtelim. Bakanlık projesindeki eğitimin sistemi, içeriği, kapsam ve uygulamasına ait üç ana yönü maddeleyelim. Yansıdığı kadarıyla haberlerdeki, evlilik eğitimi sistemi: Evlilikte ilk 5 yılın çok kritik olduğuna işaret eden Aile Bakanı Fatma Şahin, şiddetle mücadele, aile içi çatışmaların önlenmesi açısından kapsamlı bir eğitim müfredatı hazırlanması talimatını verdi. Eğitimlerin isteğe bağlı olması kararlaştıran Bakanlık, bu nedenle çiftleri eğitimlere özendirecek kampanyaları da uygulayacak. Eğitimi teşvik için nikâhtan ve düğün salonlarından ücret alınmamasına dek bir dizi özendirici tedbir düşünülüyor. Proje isteğe bağlı olarak başlayabilir ancak kısa sürede evlenecekler için kanuni bir zorunluluk haline getirilmelidir. İnsanlar için çeşitli araçlardan bir araç olan otomobili kullanmaya ruhsat ve ehliyet istenirken; insanın hayatında (araç değil) önemli bir amaç olan “mutlu evlilik” için ruhsat ve ehliyet zorunluluğunun olmaması büyük eksikliktir. TBMM bir an evvel kanuni düzenleme yapmalıdır. Özendiricilik “Evlilik Eğitimi”nden daha çok, “Evliliği Kolaylaştırıcı” tedbirler için düşünülmelidir Bu tedbirler, ev kadınına evlilik maaşı ve ucuz ev sahibi olmaya varıncaya dek düşünülecek köklü önlemler şeklinde olmalıdır. Küçük tedbirler alanında ise TV’lerde aile değerlerine ters düşecek dizi ve programların etkili denetimi türünden şeyler düşünülmelidir. Bakanlığın Evlilik eğitimi içeriği: “Boşanma nedenleri belirlenerek verilecek olan eğitimde örneğin, kaynana gelin sorununun nasıl çözülebileceği anlatılacak, ayrıca aile bütçesi, kaynak yönetimi, akrabaların evlilik ilişkisine etkileri gibi konular ele alınacak. Programın iletişim, eğitim, iktisat, hukuk ve medya olmak üzere 5 ana başlıkta ve 23 alt modülde uygulanacağı belirtiliyor. Eğitimleri iletişimciler, hukukçular, doktorlar gibi meslek sahibi insanlar verecek. Bu kişiler de bizim eğitimimizdengeçecek”. Bahsedilen konular yararlıdır ve içerikte olmalıdır. 5 ana başlık ve 23 ayrı modüle kadar geniş içerik ise hedefleneni zorlaştırır ve kafaları daha çok karıştırır. Evlilik adayları, uzman olmayacaklar bu sebeple adeta hap haline getirilmiş özet bilgi ve daha önemlisi bilinç ve sezgi gücünü artıracak içerik amaçlanmalıdır. Eğitimcilerin eğitimine ise çok özel ayrı bir önem verilmelidir. Batı toplumlarına özel psikolojik bakış çok yaygın durumdadır, bu anlayışlardan kaçınılarak toplumumuza özgü reçeteler verilmelidir. Bakanlığın evlilik eğitimi kapsam ve uygulaması: Buna göre, belediyelere başvuran gençlere bir form ile evlilik öncesi eğitim almak isteyip istemedikleri sorulacak. İsteyenlere iletişim, sağlık (cinsel eğitim) ve evlilikte sorun çözme gibi konularda, bir günlük ders verilecek. Eğer basından ulaşıldığı şekliyle, bir günlük eğitim düşünülüyorsa, eğitimlerin verilmemesi daha uygun olacaktır. Tek güne sığdırılan ancak çok sınırlı biröğretim olur. Oysa eğitim olabilmesi insanın hayatında “kasten değişmeye neden olması” demektir. Bu da en az bir hafta ve bir ay arası eğitim görülmesiyle olabilecek bir şeydir. Ayrıca alışıldık şekilde, bürokraside önemli bir işin üstüne gidilmesini önlemek ve önemini azaltmak için yapıldığı gibi, içerik derslerini ve konuları çoğaltmak eğitimi zamanla, angarya haline dönüştürecektir. Bu önemli bir tehlikedir. “Evlilik Öncesi Eğitim Projesi” hazırlayan Bakanlık, önümüzdeki süreçte “Boşanma Öncesi Rehberlik Eğitimi Programı”nı da gündeme getirecek. Boşanmaları en aza indirmek için çalışma başlatan Bakanlık, özellikle boşanma döneminde birlikte olmaları yönünde telkinde bulunulan çiftlerinmahkeme aşamasında boşanmaktan vazgeçtiklerini tespit etti. Boşanmaların ekonomik nedenden çok iletişim sorunu nedeniyle meydana geldiğini saptayan Bakanlık, bu amaçla bir boşanma öncesi rehberlik programı hazırlamak için kolları sıvadı. Bakanlık, bu programın bir ihtiyaç olduğu yönünde karar aldı”. Bu da konuyla ilgili çok önemli ve hızla hayata geçirilmesi gereken proje ayağıdır. Günümüzde ve hala bırakın çevreden sıradan insanları kelli felli birçok uzman, “batılı ve bireyin mutluluğunu önemseyici” yaklaşımlarıyla, boşanmalar esnasında ve öncesinde boşanmaları telkin etmektedirler. Bu yüzden haberdeki tespit çok önemlidir ve artık bu durumun görülmeye başlanması ile buna dönük politikalar uygulanması, çok sevindirici ve ümit vericidir. Yukarıda söylendiği gibi, boşanmalar ekonomik nedenden kaynaklanmıyor. Fakat çiftlerin “ekonomiye fazla değer veren anlayışlarından” kaynaklanıyor. Asgari ücret ve tek maaşla mutlu geçinebilen yığınlarca aile varken, çift maaşlı, eğitimli ve çok zengin fakat paraya çok fazla değer atfeden aileler mutlu olamayıp boşanabiliyorlar. Bu vesileyle genel bakışımızı ve misyonumuzu açıklayarak konuya nokta koyalım. Böylece konu bütünlüğü sağlanmış olsun. Öncelikle ilave edelim; İyi, özet ve faydalı içerikle evli, bekâr bütün herkese verilecek eğitimler yanında, sorun yaşayanlar, özel ya da bakanlık sosyal destek uzmanlarına da gidebilmelidirler. Bakanlığın düşündüğünü bildiğimiz, bu yöndeki planlamalarını da bir an evvel uygulamaya koyması ve her mahalleye “aile hekimi” türünden “aile danışmanı” ataması yapması çok önemlidir. Bu şekilde çalışacak özel bürolar da desteklenmelidir. Mezun durumda çok sayıda işsiz Sosyolog ve PDR’ci, eğitimden geçirilerek görev yapmayı beklemektedir. Türkiye’de ve doktora’da ilk defa flört ve görücü analizi yapmış bir bilim adamı olarak “evlilik öncesinin” önemini çok iyi bilirim. Hatta evlilik, boşanma ve iletişim sorunlarının çok büyük kısmının, evlilik öncesinde yattığına inanan farklı bilimsel görüşüm gereği de, hizmet verdiğim evlilik danışmanlıklarında çoğu uzmanın aksine değişik bir yol takip ederim. Bakanlık, ülkenin az sayıda birikimli akademisyenlerine ulaşmalı Çok daha farklı görüşte olan bilim adamları olacaktır. Bu yüzden, farklı görüşlere ve birikimlere sahip ama maalesef ülkede az sayıdaki bütün uzmanların görüşüne başvurulmalıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın en önemli görevlerinden biri bu olmalıdır. Alanın uzmanı olarak, konuyla ilgili haberlerde, uzun süredir bütün taraflarla altyapı çalışmalarının sürdürüldüğünü basından öğreniyoruz. Konunun bu yönüyle ilgili, Bakanlığın çok daha titiz çalışmalar yapması küçük, büyük, az, çok demeden bütün katkıları alması gerekiyor. Çünkü hazırlık aşaması en önemli aşamadır ve projenin başarısını direk etkileyecektir. Evlilik öncesi ve sonrası olsun öncelikle yapılması gereken, danışanların “Sevgi Anlayışı” ve “Kişisel Özellikleri”ni analiz edip aralarındaki “iletişim dilini” kurmalarını sağlamaktır. Zaten bu temel çalışmayı yaptıktan sonra da çok fazla şey yapmak, olayı zorlaştırmak ve büyük bir iş yapıyor süsü vermek gerekmez. Ancak birçok uzman bunları yapar ve danışanların aylar boyu seans ücreti vermelerini sağlayan samimiyetsiz oyunlar planlayarak, kendilerine bağımlı kılar. Evet, istisna olarak görülen önemli psikiyatrik hastalıklarda uzun tedaviler gerekmektedir. Ancak toplumun en az % 95’i sağlıklıdır, evlilik sorunlarının çoğu da, kişinin kendisi, eşi, işi, ailesi, çevresi, kısacası topyekûn madde ve mana ile ilişkisi ve iletişimi kuramamaktan çıkmaktadır. Öyleyse uzman olarak yapacağınız şey, modern zamanları yaşayan ve bu yüzden afallayarak büyük kafa karışıklığı içinde kalan o kişinin, dünyayı ve evreni yeniden anlamlandırmasını sağlayacak iletişim dilini kurmasına yardımcı ve destek olmaktır. Dolayısıyla çoğu evliliklerin hal yoluna girmesi için başlıca yapılması gereken çiftlerin aralarındaki uyumu sağlamak için zamanın“yeni iletişim dilini” kurmaktır. Bunun için evlilik öncesinde ister sözlü, nişanlı bir aday olsun, isterse evleneceği adayı henüz bulamamış olsun, genellikle 5 seansa kadar kişisel danışmanlık yetecektir. İşi kişisel danışmanlıktan çıkartıp dersler ile sınıf ortamında yapılacak “evlilik eğitimine” getirecek olursak, bunun için de bekârlara ya da evlilere verilecek en çok 1 aylık eğitimler yetecektir. Maliyet hesabını ve ülke bütçesini düşünerek, tam gün olmak şartıyla eğitimleri, 1 haftaya kadar indirebilirsiniz. Fakat bu noktada en önemli şart, eğitimin içeriğidir. Siz hangi kafa yapısı ile eğitim vereceksiniz? Bunun için 2 ana yol vardır; Aileci ve bütünlükçü mü yoksa “bireyci” ve “ayrımcı mı”? İçerikte ikinci önemli husus, bir haftalık eğitimlerle ayrıntılı ve lüzumsuz “bilgi yükü” vermek değil, öz bilginin bilincini ve şuurunu verebilmektir. Kısacası yazılarımızda sürekli işlediğimiz “evlilik bilinci eğitimi” hedeflenmelidir. Bakanlığın yeni çalışmasının hayırlı ufuklar getirmesi dileğiyle, selam, sevgi ve muhabbetlerimizle… Ass.Prof. Dr. A. Muhsin Yılmazçoban http://twitter.com/#!/Beyazkalpler |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! Kadının geleneğimizdeki kıymetli konumu ve statüsünü yeniden anlaması için, erkeklere görev düşüyor. |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? "Erkeğin aldatma girişimi cinsellikle sınırlı iken kadının aldatması duygusal kökenlidir." |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar Yeniden sağlıklı aileye ulaşmaksa, geleneğe ve değerlerimize ait eksiklik ve acizlik değil aksine muhatabı olduğumuz ve içinde yaşadığımız modern ve kapitalist düzenin açmazıdır. |
Kadın erkek ayrımından yanayım - 17/02/2012 |
Kadın erkek ayrımından yanayım Daha 20 yıl öncesinde okul ve mahallelerde “Ona yan bakamazsın o kız bize emanettir” diyen delikanlı anlayışı yavşayarak kendisi için kız kapma rekabetine dalmış durumda. |
Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa - 17/02/2012 |
Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa Çocuğumu Pedagoğa Götürmeli miyim? Dr. Ekrem Çulfa |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler İmam cübbesi ile avukat cübbesi farklı mı? - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler İmam cübbesi ile avukat cübbesi farklı mı? Bu tür fosil anlayışlar azalmakla birlikte halen görülmektedir. Sözüm kişi ve kurumlara değil anlayışadır. |
Kadınlara evlilik maaşı verilmeli - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlara evlilik maaşı verilmeli Hükümet organları acilen, ev kadınının meslek olarak kabulü ve maaş bağlanması konusunda bilim adamlarından oluşan uzman bir ekip kurmalı ve ciddi araştırmalar yapmalı, |
Feminist çığırtmalar kabak tadı verdi artık. Evet, bütün aklıselim kadın ve erkeklere sesleniyorum. - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Eyleme davet: Erkekler iş bıraksın! Kadının geleneğimizdeki kıymetli konumu ve statüsünü yeniden anlaması için, erkeklere görev düşüyor. |
Evlilik maaşı ekonomiyi canlandırır - 17/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evlilik maaşı ekonomiyi canlandırır Halen çalışan fakat işinden memnun olmayan kadınlar kısa süre içerisinde ev kadınlığı hakkından yararlanmak isteyerek işlerinden ayrılacaklardır. |
Devamı |