Uzman Klinik Psikolog Pedagog Betül Baltacı 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Takıntı nedir?
07/03/2014 Takıntı nedir? Obsesif- kompulsif bozukluklar, yani halk arasında bilinen ismi ile takıntılar son dönemlerde sıkça görülmektedir. Obsesyonlar, kişide korku ve endişeye neden olan, istenmeden gelen düşünceler ya da dürtülerdir. Kompulsiyonlar ise korkuyu azaltmak için tasarlanan davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Obsesif-kompulsif bozuklukların dört belirtisi vardır 1. Bulaşma 2. Kuşku 3. Zihne yerleşen düşünceler 4. Simetri hastalığı Bunlardan en sık görülen bulaşma korkusudur ki, buna eşlik eden kompulsiyon yıkanmadır. Özellikle bulaşıcı bir mikrop ya da hastalık endişesi ile sürekli el yıkama ve hatta evden çıkamama durumu çok yaygındır. Kapının kilitli olup olmadığını, ya da ocağı tekrar tekrar kontrol etme gibi dürtüler en bilinen takıntılardır ve „Kuşku“ belirtisi olarak nitelendirilir. Özellikle bu kişiler sürekli bir kuşku içerisinde yaşar ve kendilerini suçlu hissederler. Zihne gelip yerleşen düşünceler, çoğunlukla saldırgan ya da cinsel bir nitelik taşır. Bunun yanı sıra akla gelen uygunsuz pornografik görüntüler, belirlenen sayıları saymadan bir işe başlamanın uğursuzluk getireceğini düşünen kişiler de takıntılı sayılabilecek kişilerdir. Ayrıca duvarda asılı olan bir resmin eğri olması nedeniyle onu düzeltme ihtiyacı hisseden kişide de büyük olasılıkla simetri hastalığı var demektir ve bu da yukarıda belirtilen takıntılar grubuna girmektedir. Takıntılı kişiler davranışlarının ve düşüncelerinin abartılı ve anlamsız olduğunu bilirler ancak kendilerine engel olamazlar. Takıntılar nasıl başlar? Takıntılar genelde 20’li yaşlarda başlarken, günümüzde çocukların da bu durumdan etkilendiği görülmektedir. Bu durum aniden ya da stresli ve üzüntülü bir olaydan sonra başlayabilir. Ne zaman bir uzmana başvurulmalıdır? Endişeleriniz ve korkularınız artık özel ve sosyal hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, temizlikten kendinizi alıkoyamıyor ve sürekli bir hastalık kapma endişesi içindeyseniz, ya da kapıyı, ocağın altını, ütünün fişini kontrol etmekten başka hiçbir işe vakit ayıramıyorsanız bir yardım alma zamanı gelmiş demektir. Bunun yanı sıra pornografik ve cinsellik içerikli düşüncelere sahipseniz, geçmişe dair veya ana ait size rahatsızlık veren düşünceleri zihninizden atamıyor ve sürekli bu düşünceleri bastırma ihtiyacı hissediyorsanız, sizin de artık bu hastalıktan kurtulmak için bir uzmandan yardım almanız uygun olacaktır. Takıntılardan sadece kişinin kendisini değil, en yakın çevresi de olumsuz yönde etkilenir ve bu durumdan rahatsız olurlar. Takıntılar günümüzde psikolojik terapi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir ve bu nedenle bir uzmana başvurmakta gecikilmemelidir. İlaç tedavisi (trisiklik antidepresan ve SSGİ) eşliğinde doğru yapılan bilişsel davranışçı terapi ile bu sıkıntılarınız en aza inecektir. Aşamadığınız sorunlar için mutlaka Uzman Klinik Psikoloğa başvurunuz. Betül Baltacı Uzman Klinik Psk. Tel: 0 537 490 7463 ve 0533 373 8123 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bir Tabu “Anoreksiya Nervoza“ ve “Bulimia Nervoza” - 26/03/2014 |
Günümüzde yeme bozuklukları artmaktadır |
Çocuk eğitiminde kuralların ve sınırların önemi - 18/03/2014 |
Kuralların önemine geçmeden önce, çocuklarımızın tüm yaşam alanlarında sınırlarının olması gerektiğini bilmeliyiz. Sınırlar çocuklarımızın alanını belirler ve bu alanda kendilerini güvende hissederek hareket etmelerini sağlar. |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Depresyon nedir, nasıl bir tedavi uygulanmalıdır? - 07/03/2014 |
“Depresyondayım” sözünü artık duymayan kalmamıştır muhtemelen, çünkü günümüzde depresyona giren kişilerin sayısı her gün artmaktadır. |
Çocuklarda özgüven eksikliği - 07/03/2014 |
Günümüzde çocuklarda özgüven eksikliği sıkça görülmektedir. Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Özellikle bu yaşlarda ailenin çocuğuna tutumu çok önemlidir. Çocuğunuza olan güveniniz ve cesaretlendirm |
Çocuklarda sınav kaygısı - 07/03/2014 |
Çocuğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlı |